Diş Eti Tedavisi

31 Ağustos 2020 0 Comments

Periodontal hastalıklar, büyük bir oranda önlenebilen ve kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Tedavi; iyi ağız hijyeninin sağlanmasına, doğru ve erken tanıya ve doğru tedavi yaklaşımlarına bağlıdır. Bu nedenle hem hastanın hem de hekimin tedaviye aktif olarak katılımı gerekir. 

Sağlıklı dişetleri nasıl görünür?

Gülkurusu, pembe renktedir.

Dişeti hastalıkları neden oluşur?

Yapışkan, renksiz bir tabaka olan ve sürekli olarak dişlerin üzerinde oluşan bakteri plağının içindeki bakteriler diş eti hastalığına neden olabilir. Şayet bakteri plağı temizlenmezse, sertleşebilir ve diş taşına (tartar) dönüşebilir. Bu olduğunda, bakteri plağı diş taşları üzerinde de oluşmaya devam eder. Diş fırçalama ya da diş ipi ile temizlik diş taşlarını temizleyemez. Böyle bir durumda diş hekiminizin profesyonel diş taşı temizliği yapması gerekir.

Dişeti hastalıkları nelerdir, nasıl belirlenir?

Bakteri plağı günlük diş fırçalama ve diş ipi kullanımı işlemleri ile temizlenmezse diş taşına dönüşür. Sert yüzeyli diş taşları üzerinde daha fazla plak oluşması için oldukça elverişlidir. Bakteri plağındaki bakteriler diş etlerinizi ve dişlerinizi enfekte edebilir ve sonuç olarak da diş eti dokusu ve dişleri destekleyen kemik olumsuz etkilenir. Diş hastalığının üç aşaması vardır:

  • Diş eti iltihaplanması (Gingivit ya da jinjivit) – Bu diş eti hastalığının en erken evresidir. Diş etlerinin diş eti çizgisi boyunca biriken bakteri plağı nedeniyle iltihaplanması anlamına gelir. Diş etlerinde kızarıklık ya da şişlik olduğunu, ya da diş fırçalama ve diş ipi kullanımı sırasında diş etlerinde kanama olduğunu farkedebilirsiniz. Bu erken evrede henüz dişleri yerinde tutan bağ dokusu ve kemik etkilenmediğinden, diş eti hastalığının etkileri geri döndürülebilir.
  • Periodontit -Bu evrede, dişleri yerinde tutan destekleyici kemik ve lifler geri döndürülemez biçimde zarar görmüştür. Diş etleri diş eti çizgisi altında bir cep oluşturmaya başlar; bu da bakteri plağının diş eti çizgisi altına nüfuz etmesine ve birikmesine neden olur. Diş hekiminin uygulayacağı periodontal tedavi ve sonrasında da kişisel ağız hijyenine ve bakımına özen ve dikkat gösterilmesi diş eti dokusuna ve destekleyici kemik ve dokulara daha fazla zarar gelmesini genellikle önler.
  • İlerlemiş Periodontit -Dişeti hastalığının ileri evresinde, dişleri destekleyen lifler ve kemik tahrip olmuştur ve bu da dişlerin sallanmasına ya da kaymasına neden olabilir. Bu durum ısırma, yemek yeme ve konuşma şeklinizi etkileyebilir. Şayet agresif bir periodontal tedavi ile dişler kurtarılamazsa, diş hekiminizin söz konusu dişleri çekmesi gerekebilir. Dişlerin çekilmesi durumunda, diş hekiminiz size restoratif bazı çözümler önerir.

Dişeti hastalığının başka nedenleri var mı?

Esas neden mikrobiyal dental plak olmakla beraber, sigara kullanımı, diyabet gibi hastalıklar ve kalıtsal faktörler hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıran risk faktörleridir.

Dişeti hastalığı kalıtsal mıdır?

Bazı dişeti hastalıkları kalıtsaldır. Bazı kişiler ise dişeti hastalığına daha yatkınlardır. Ancak bireylerin çoğunda iyi ağız bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolü ile dişeti hastalıkları önlenebilir.

Tedavide ne elde edilir?

Tedavi ile birlikte hastalığın ilerlemesinin durması, hastanın kendi kendine etkin temizlik yapabilmesi ve bireylerin doğal dişlerini uzun yıllar, rahat fonksiyon görebilecek şekilde ağızda tutabilmeleri hedeflenir. Başarılı bir dişeti tedavisi sonrası dişetlerinde açık pembe renkli, kanamasız ve sert kıvamlı hale gelir, dişlerde sallanma geriler, ağız kokusu sorunu ortadan kalkar.

Dişeti çekilmesi nedir?

Diş eti çekilmesi dişleri saran pembe dokunun geriye çekilmesi sonucu meydana gelmektedir. Bu dokunun geriye çekilmesi sonucunda eğer gerekli önlemler alınamazsa diş kaybı meydana gelir. Diş eti çekilmesi başladığı andan itibaren tedavisi yapılmalı, kontrol altına alınmalıdır.

Halitozis yani Ağız Kokusu Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Halitozis Latince kökenli bir kelimedir ve nefesteki istenmeyen kokuların ifadesi için kullanılır. Ağız kokusu sık görülen bir problemdir ve farklı yaşlarda bireyleri etkileyebilir. Ağız kokusu, ağız dışı ve ağız içi sebeplerle ortaya çıkabilir. Ağız kokusunun ağız dışı sebepleri arasında, sinüzit, şeker hastalığı, böbrek hastalığı, mide reflüsü ve yemek borusu problemleri yer alır. Ağız içi sebepler arasında ise dişeti hastalıkları ve kemik erimesi, çürük dişler, kırık dişler, hatalı yapılmış dolgular ve protezler, çapraşık dişler, yarı gömülü yirmi yaş dişleri ve implant enfeksiyonları sayılabilir. Ağız kokusu problemi mevcutsa, derin ve detaylı bir diş hekimi muayenesi ile gıda birikimini arttıracak ağız içindeki tüm bölgeler teşhis edilerek tedavi edilmelidir. Hastalar düzenli olarak dişlerini fırçalamalı, hekimlerinin onlara önerdiği arayüz temizliği ajanları ve antimikrobiyal diş macunu ve ağız gargaralarını kullanmalıdırlar. Düşük konsantrasyonda çinko ve klorheksidin içeren ağız gargaraları ve triklosan veya stabilize kalay florür içeren diş macunları hastalara önerilir. Ağız kokusu hala giderilemiyorsa dil temizliği üzerinde durulur. Hastalar akşamları dil temizleyicisi ve soğuk su ile dil yüzeylerini temizlemelidirler. Ağız kokusunun nedeni sistemik kaynaklı ise hasta ilgili hekime yönlendirilmelidir.